2020'de Cinsiyet Eşitsizliği

2020'de Cinsiyet Eşitsizliği

Türkçesi ile cinsiyet eşitsizliği olarak bildiğimiz gender gap, 2006’da World Economic Forum’un ilk kez Global Gender Gap index’ini yayınlaması ile birlikte, cinsiyetler ve cinsiyetler arası fırsat eşitsizliği konusunda, ülkeler arası uçurumun büyüklüğünü çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi. Gender Gap’in farklı gruplarda yarattığı zorlulara odaklanırken gap’i azaltıp fırsat eşitliğinin önünü açmaya çalışan index 2020 sonuçlarını yayınladı.

2020 sonuçları 2019 sonuçları ile kıyaslandığında eşitsizliğin azalmasında her ne kadar ivme kazanıldığını görsek de maalesef bu eşitsizliğin kapanması için önümüzde daha uzun bir zaman olduğunu görüyoruz.149 ülkeden 101’i skorlarını daha iyi bir noktaya taşırken 48’inde bir değişim olmamış ya da gerileme görülmüş. 2020 yılında olmamıza rağmen indexte incelenen tam 153 ülkenin hiçbiri tam anlamıyla cinsiyet eşitliğine ulaşamadı. İlk 5 ülke en az %80 oranında eşitsizliğe engel olmayı başarırken son sıralarda yer alan ülkeler için durum hiç de iç açıcı değil.

Bu resim için metin sağlanmadı

Peki Türkiye nerede? Türkiye, 153 ülke arasından, 92. Brezilya, 120. Birleşmiş Arap Emirleri ve 128. Nijerya’dan sonra 130. sırada yer alıyor. Bu sonuca ek olarak bizleri şaşırtmayan başka bir eşitsizlik ise gelir dağılımında karşımıza çıkıyor. Kadınlar erkeklerle aynı pozisyonda çalışırken gelir eşitsizliğine maruz bırakılıyor. Kadınlar hem mavi yakada hem beyaz yakada hem de C-level pozisyonlarda kendilerine yer bulamıyor, ekonominin düşük ya da yüksek ödüllü bölümlerinde farklı nedenlere dayandırılarak kadın çalışan istihdamı sağlanmıyor. 

C-level pozisyonlarda, yönetici olarak ya da ekonominin yüksek ödül veren bölümlerinde kendilerine bir oda yaratamayan kadınlar, finansal olarak kendilerine destek olabilecek ve farklı cinsiyetlerle arasındaki gelir adaletsizliğini kapatabilecekleri yatırımcılık, freelance çalışma alanları, girişimcilik ekosistemi söz konusu olduğunda da yine karşı cinsten geride kalıyor. Bu geride kalma durumu kolayca anlaşılabileceği gibi, ortadan cinsiyet faktörünü kaldırdığımızda hiçbir temele dayandırmanın mümkün olmadığı bir eşitsizlik, bir ayrım. Yarışa geriden başlayan kadınların, rakiplerini geçip birinci oldukları senaryoda dahi, bronz madalya ile yetinmeleri bekleniyor.

Bu resim için metin sağlanmadı

Konu ev işi yapmaya gelince ise bizleri herkesin bildiği ama nedense sessiz kalmayı tercih ettiği, maskelerden ve kalıplardan vazgeçilmeyen gerçeklikler karşılıyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde -İsveç, Norveç gibi Kuzey Avrupa ülkeleri dahil ederek- erkeklerin ücretsiz ve gönüllü olarak ev işine harcadığı zaman kadınlarınkine eşit değil, hatta yakın değil. Bu oranın en düşük olduğu Norveç’te bile kadınlar ev işi için erkeklerden 2 kat daha fazla zaman harcıyor. Bütün bunlar olurken hala çok az ülke kadınlara fırsat eşitliği sağlama adına destek olacak erkekler için doğum izni olarak bildiğimiz babalık iznini veriyor. Çoğu ülke bu yeniliği, kültürel ve toplumsal normlara dayandırarak komik, ütopik hatta gereksiz bulmakta ısrarcı.

Kadınların politikada kendini göstermesine değinecek olursak gittikçe popülerleşen kadın figürler sayesinde daha fazla kadın siyasi figür görebiliyoruz televizyonlarda. Ben bunun da erkek eliyle yapılmış bir proje olduğunu düşünmekten kendini alıkoyamayanlardanım çünkü biraz daha yakından baktığımızda, bu figürlerin maskülenlik gösterdiğini, liderliğin maskülen yani erkeksi özellikler taşıyan kişilere – bu kişi bir kadın bile olsa- yakıştığını gösteren figürler bunlar. Dahası, bu liderlerin parti üyelerini incelediğimizde de kadın-erkek oranının sayısal olarak çok az ülkede birbirine yaklaştığını söylemek mümkün. 

Bu resim için metin sağlanmadı

Politik figürler, toplum tarafından tanınan kişiler, kurumsal firmalar bu eşitsizlik ile alakalı bazı eğitim çalışmaları, programlar ve projeler sürdürmekte. Çoğunlukla yenilikçi olarak nitelendirilen bu projelerin genelde markaların isim endişesi gözeterek yapıldığı, etkisinin fırsat eşitsizliği içerisinde olan kız çocuklarına değil, firmaya, figüre ya da ünlüye yönelik olduğunu gözlemlemek hiç de zor değil. 21. Yüzyılda hala toplumun yarısını diğer yarısından geride bırakan ve orada kalmaya zorlayan bu anlaşılamaz ayrımın ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmaktansa bu eşitsizlikten beslenmek, sonrasında da bunu kendi reklamı ya da şirket reklamı için kullanmak ne kadar faydalı?

Yapılan çalışmaların, programların, projelerin aslında çok da işe yaramamakta olduğunu söylemek mümkün. Kimine göre bunun sebebi çözüm sürecine yaklaşımın yine maskülen bir bakış ile olması kimine göre ise bu büyük eşitsizlikten sistemin ya da insanların yararlanıyor oluşu. Bize raporun gösterdiği gerçek ise hala dünyada ve Türkiye’de kadınlar her zaman, her koşulda ve her ülkede hayata geriden başlatılıyor. Yaşantıları boyunca daha fazla engel ve eşitsizlik ile karşılaşan, daha fazla hak savaşı vermek zorunda bırakılan kadınlar, tüm bunlara rağmen, kendi kimliklerini koruyarak, canları nasıl isterse, kalıplardan ve sıfatlardan uzak, istedikleri gibi bir hayat kurma ve hak ettiklerini alma savaşı vermeye devam ediyor olacak. 2020 yılını bitirirken hala yalnızca cinsiyete dayanan bu eşitsizliği kaldırmak için verilen bir hak savaşı var ise yalnızca kadınlar değil tüm insanlar bu akıl almaz eşitsizliğe ve haksızlığa karşı tarafını göstermeli.

Bu resim için metin sağlanmadı

Sıla Salta

Bige Asgel

Content Creator / Makeup Artist

3y

Tebrik ederim, çok etkili bir yazı. Keşke herkes bu şekilde bilinçli olsa ve cinsiyetçiliği bitirmek adına adımlar atsa...

Cenk Ceylan

Graduate Researcher at Boğaziçi University

3y

Ellerine sağlık! Çok değerli bir yazı olmuş.

Dilara Erdoğan

Master in Marketing at Vienna University of Economics and Business

3y

Tebrikler!

Meltem Özen

Senior Talent Acquisition Specialist | Recruiter

3y

Ellerine sağlık çok güzel bir inceleme olmuş yazmaya araştırmaya devam💪🏻

To view or add a comment, sign in

Explore topics