Bulent Buyuksayar tarafından yayınlanan gönderi

Çocuklarımızın hayallerini sınırlamadığımız güzel günlere, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Foto: Almanya, 23 Nisan 1982 ☺️🎉

Tecrübeleriniz ve yetkinlikleriniz ne kadar değerli ve az bulunur bile olsa, yani yetenek rekabetinde önde dahi olsanız İngiltere'de teknik olarak sizi işe alamayacak şirketlerin iş ilanlarına başvuruyorsanız ve dönüş alamıyorsanız bir yerlerde hata yapıyor olabilirsiniz. İngiltere'de yurt dışından çalışan işe alma yetkisi veren sponsorluk lisansı olan firmalar size ancak iş teklifi getirebilir. Peki İngiltere'de şirketlerin sadece % 2'sinin bu sponsorluk lisansına sahip olduğunu söylesem? Yani geri kalan % 98 dilimdeki şirketlere başvuruyorsanız ve cevap alamıyorsanız bu sizin yeterliliğinizle ilgili değil, sadece doğru şirkete başvurmadığınızı gösterir. Bu da onlarca belki de yüzlerce iş başvurusu yapmanıza rağmen olumlu bir ilerleme sağlamadığınızda hayal kırıklığı yaratıyor ve yurt dışında iş arama sürecinde motivasyonunuzu ciddi olarak azaltıyor. Peki yoğun iş ve özel yaşamımızdan ayırdığımız değerli zamanımızı İngiltere'de doğru işverenlere güçlü başvurular yaparak nasıl maksimum verimlilikte kullanacağız? Bu çarşamba akşamı webinarımda anlatıyorum. Detaylar ve ücretsiz kayıt linki burada: https://lnkd.in/dsUSZn8D

İşten çıkarmalar tam gaz devam ederken, yurt dışında kariyer peşinde olan Türk profesyoneller için umut var mı? Teknoloji sektöründe işten çıkarmaların artması, birçok deneyimli profesyonel için kaygı verici bir gelişme. Bir de bunun üstüne, yurt dışında iş arayan Türk profesyoneller için bu süreç, yerel pazarın dinamiklerini anlamayı, kültürel farklılıkları kabullenmeyi ve hatta dil bariyerlerini aşmayı gerektiriyor. Yurt dışında iş aramanın zorlukları, teknoloji sektöründeki işten çıkarmalarla birleştiğinde, ve hele hele iş başvurularınıza yeterli dönüşü almadığınızda moralinizin bozulması son derecek doğal ama unutmayın, her şey sizle ilgili değil. Küresel ekonomideki dalgalar, yatırımcıların artan beklentileri ve teknolojinin sürekli evrimi, işgücü piyasasındaki dalgalanmaların kaçınılmaz olmasına neden oluyor. İşten çıkarmalar, özellikle teknoloji sektöründe, şirketlerin büyüme ve daralma döngülerinin bir parçası. Etik ya da değil, pandemi sırasında hızla büyüyen şirketlerin şimdi işgüçlerini yeniden düzenlemeleri, bu döngüsel doğanın bir yansıması. Bu durumu kişisel bir başarısızlık olarak görmek yerine, kariyer yolculuğumuzda karşılaşabileceğimiz bir dizi zorluk olarak kabul etmek önemli. Belki de bu, becerilerimizi güncellemek, yeni yetenekler kazanmak veya kariyerimizi farklı bir yön vermek için bir fırsat. Elbette, deneyimli profesyoneller olarak karşılaştığımız bu zorluklar karşısında gerçekçi ve profesyonel bir yaklaşım benimsemek önemli. Pragmatik ve stratejik bir yaklaşımla, orta-uzun vadeli kariyer hedeflerimize ulaşmamız için sağlam bir temel oluşturmak gayet de mümkün. Bu süreçte önemli olan, sektördeki değişimleri yakından takip etmek, kariyer planlamamızı esnek tutmak ve profesyonel ağımızı sürekli olarak genişletmek. Peki hemen somut olarak ne tür adımlar atabiliriz?: 🔄 Mevcut becerilerimizi gözden geçirerek gelişen teknoloji trendleriyle uyum sağlayacak şekilde güncelleyebiliriz. 🖋 LinkedIn profilimizi hedeflediğiniz şirket ve sektörün ihtiyaçlarını ve beklentilerini göz önünde bulundurarak optimize edebiliriz. 📢 Uzmanlığınızla ilgili içerikler paylaşarak ve sektörel gruplara katılarak görünürlüğümüzü artırabiliriz. 🌐 Profesyonel ağımızı genişletmek için çevrimiçi etkinliklere katılabiliriz. 🔍 Çok başvuru yapıyorsak belki her ilan için değil ama “Bu tam beni anlatıyor” dediğimiz iş ilanlarına yaptığımız başvuruları, ilanların gerekliliklerine göre özelleştirebilir özgeçmişimizi ve kapak mektubumuzu ilgili anahtar kelimelerle güncelleyebiliriz. 🔑 Bir de “İngiltere’de yeni işini bul” webinarına katılarak yurt dışında iş aramada işinize yarayacak bir çok ipucunu yakalayabiliriz😉. Detaylar ve ücretsiz kayıt için link : https://lnkd.in/dsUSZn8D

Dün ExCEL London’da, HR Technologies UK etkinliğindeydim. Görsellere ilginizi çekebileceğini düşündüğüm bir kaç slayt bıraktım. İK profesyonellerinin sektördeki en son gelişmeleri takip etmeleri ve işyerlerini geleceğe hazırlamak için ihtiyaç duydukları hemen hemen tüm teknoloji çözümleri bir aradaydı. Londra’da uzun süredir yerinde bir meslek etkinliğine gitmemiştim, tazelendim, güncellendim☺️.💡Kısa kısa notlarım: 🏃🏻♀️ İK teknolojileri alanında rekabet bir hayli kızışmış durumda. Bu tür etkinliklerde eskiden koca standlarıyla Microsoft, SAP, Oracle gibi devlerin yanında tek tük görece küçük firma görürdük. Bu sefer İK teknoloji çözümü sunan (sanırım abartmıyorum) 100’ü aşkın katılımcı firma vardı. 🗓️ Katılmadan önce kesinlikle ön hazırlık yapılması gereken bir etkinlikti. İyi ki dinleyeceğim konuşmaları daha önce seçmişim, son ana bıraksaymışım çok vakit kaybedebilirmişim. Benim sayabildiğim eş zamanlı 11 ayrı alanda 11 ayrı konuşma vardı, ben işe alım ve yetenek kazanımı ağırlıklı konularda 5 tanesini dinledim. Bu sunumlarla ilgili ayrıca bir paylaşım planlıyorum, bir hayli detaylı çünkü. 🤖 Yapay zeka ucundan köşesinden her çözüme bulaşmış durumda. Dinlediğim sunumlardan ve gezdiğim standlarda gözlemlediğim bir çoğu tabi beta ve MVP durumunda henüz, ama sanırım seneye uygulama etkinliği açısından bambaşka şeyler konuşuyor olacağız. 🎓Stand alanına gelince; öğrenme & gelişim teknolojileri bölümü etkinliğin neredeyse % 60’ını kaplıyordu. Bu konuda uzman meslektaşlarımın bu kısmı görmesini çok isterdim. Ücret ve holistik ik yönetim sistemleri de ikinci baskın alandı bence etkinlikte. Bunun dışında spesifik ilgimi çekenler: 🚀 Yapay zeka & sohbet robotu destekli işe alım çözümleri 🚀 Çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda destek teknolojiler 🚀 Aday ve çalışan deneyimi araçları 🚀 Yetenek yönetimi platformları 🚀 ve tabi ki olmazsa olmaz veri analitiği çözümleri. Sevgili meslektaşlarım ve arkadaşlarım Irem Nur Cevik (vesile olduğun için teşekkürler 💙), FATMA KARADAG, Gaye Onsel ve Utku Onsel’le birlikte vakit geçirmek de çok iyi geldi. Yoruma etkinliğin web sayfasının linkini bıraktım; “Keynote”, “Exhibiting” ve “Seminars” sekmeleri bir sonrakine katılmak için fikir oluşturmada bir hayli detaylı bilgi barındırıyor.

Sonuna kadar katıldığım görüşler ve nokta atışlı tavsiyeler. Metinden Almanya’yı çıkarıp yerine İngiltere veya başka bir Avrupa ülkesini koyabilirsiniz. Hemen hemen aynı. Kalemine sağlık Gülru Erkmen Hujara 🙏

Ücretsiz webinarım “İngiltere’de Yeni İşini Bul” 24 Nisan Çarşamba Türkiye saati 20:00’de 🎉. Webinar, kurumsal bir çatı altında deneyim kazanmış profesyoneller ve yöneticiler için. Detaylar ve kayıt linki burada: https://lnkd.in/dsUSZn8D Şimdiye kadar 850’den fazla katılımcıyla gerçekleştirdiğim bu webinar serimin beşincisini güncellenen içeriğiyle tekrarlıyorum. Webinar, İngiltere’de yeni işinizi bulma yolculuğunuzda sizi bir adım öne taşıyacak ve zaman kaybetmeden nasıl etkin ve stratejik bir şekilde iş arayacağınız konusunda bilgi verecek. Akış şöyle: 🇬🇧 İngiltere’de iş ararken karşılacağınız engeller 🇬🇧 “Neden dönmüyorlar?”: İngiltere ve Avrupa’da iş ararken yapılan en ölümcül hatalar 🇬🇧 Dönüş olasılığı daha yüksek olan işverenleri nasıl bulacağız? 🇬🇧 Bu işverenlerin bize dönüş oranını artıracak 5 önemli stratejiyi barındıran SMART formülüm 🇬🇧 Soru & cevap Kapasite sınırlı olduğundan, şimdiden yerinizi ayırtmanızı öneririm. ❤️

İngiltere’de iş aramak için en iyi zamanlar neler? Bence iş aramak için en iyi zaman, hazır olduğunuz zaman. "Yavaş" bir dönemde iş aramaya başlamak, fırsat bulamayacağınız anlamına gelmez—hatta daha az rekabet anlamına bile gelebilir. Ama “işverenler başvurularıma neden dönmüyorlar?” sorusu çoğumuzun kafasında ve bir çok durumda bu sizin tecrübelerinizin veya yeteneklerinizin eksikliğinden kaynaklanmıyor. Birazdan anlatacağım dönemlerin iş arama dinamiklerine genel etkisi şöyle: ❄️ Ocak - Şubat: Birçok şirket yeni yılla birlikte yeni bütçelere ve projelere başlar, bu da işe alım için en uygun zamanlardan biri anlamına geliyor. İş arayanlar bu iki ayda daha fazla iş ilanı görüntüleyebilir ve işverenlerden potansiyel olarak daha hızlı yanıtlar bulabilir. (Bu seneye özel bu dönem görece biraz kıt bir dönem oldu) 🍁 Eylül ve Ekim: Yaz tatillerinin ardından işe alım yöneticileri, yıl sonundan önce pozisyonları doldurma aciliyetiyle geri döner. Bu dönem aynı zamanda ek personel gerektiren yeni projelerin başlangıcıyla da örtüşebilir. Peki dikkatli ilerlenecek zamanlar neler olabilir? ☀️ Haziran-Temmuz-Ağustos: Yaz ayları işe alımın yavaşladığı dönemler. İngiltere’de iş özel yaşam dengesi hassasiyeti de oldukça yüksek olduğu için durumun aciliyetine pek bakılmaz, çünkü birçok karar verici tatilde olur. Ancak, ağ oluşturma ve Eylül ve Ekim'deki yoğun işe alım sezonuna hazırlanmak için iyi bir zaman. 🎄 Kasım-Aralık: Noel ve yılbaşı tatilleri ve yıl sonu kapanış aktiviteleri nedeniyle işe alım yılın sonlarına doğru yavaşlayabilir. Ancak, bazı işverenler o yılın harcanmamış bütçelerinden olmamak için yeni yıldan önce pozisyonları doldurma telaşında olur. İş arama dinamikleri İngiltere’de nerede yaşadığınıza, sektöre ve genel ekonomiye göre büyük ölçüde değişiklik gösterebilir. Bu yüzden iş arama sürecinizde sabırlı ve dirençli olmaya devam.. İngiltere’de doğru işvereni bulup nasıl güçlü başvurular yapacağınızı anlattığım “İngiltere’de yeni işini bul” webinarım güncellenen yeni içeriğiyle 24 Nisan Çarşamba Türkiye saati 20:00’de başlıyor. Detaylar ve ücretsiz kayıt için bu linki takip edebilirsiniz: https://lnkd.in/dsUSZn8D

Excel London'da gerçekleşecek HR Tech etkinliğine katılıyorum bu perşembe. Mekana gelebilecek mesafede/müsaitlikte olan meslektaşlarım, katılmak isteyenler aşağıdaki linki kullanıp ücretsiz kayıt olabilir. Sevgili Irem Nur Cevik'e eşlik edeceğim, katılırsanız bize haber verin, bir çay kahve içelim.

Prompt mühendisliği yeni bir kariyer patikası mı? Yoksa işverenlerin geçici hevesi mi? Geçen yıl bu zamanlarda AI laboratuvarı Antropic, 175.000 - 335.000 dolar maaşla prompt mühendisleri alacağını duyurduktan sonra bir çok manşete çıkmıştı. Bu bir “dostlar alışverişte görsün ilanı mıydı?”, yoksa gerçekten bir ihtiyacı karşılamaya yönelik, titiz değerlendirmelerin yapıldığı gerçek bir işe alım süreci miydi? Ya da yalan bir haber miydi? Bir kaç kaynağa genel olarak baktım ama bir sonuca ulaşamadım. Kariyer koçu ve işe alımcı şapkamla beni ilgilendiren kısmı prompt mühendisliğinin yeni bir meslek ve daha önemlisi kalıcı bir kariyer patikası olup olmayacağı. Öncelikle, bir cümleyle nedir bu prompt mühendisliği? Prompt mühendisliği, dar tanımıyla yapay zekanın anlamasını ve istenen yanıtları daha doğru bir şekilde üretmesini sağlamak için doğru kelime seçimlerini, soru yapılarını ve bazen de belirli bir hedefe yönelik yönlendirmeleri içeriyor. Ucundan köşesinden yapay zekayı kullanıyorsak hepimiz iyi veya kötü prompt mühendisleriyiz aslında. Prompt mühendisliği temelde teknik bir eğitim gerektirmiyor. Bir sosyoloji öğrencisi de yapabilir, bir çağrı merkezi operatörü de, bir savcı da. Business Insider’da okuduğum bir makaleye göre bir bu işi şu an fiili olarak yapanlar hariç prompt mühendisliğinin kalıcı olmayacağı yönünde: 👀 NYU Stern İşletme Okulunda Öğrenci Dekanı olan Conor Grennan prompt mühendisliği etrafındaki hevesin abartıldığını savunuyor. Gereken becerilerin ayrı bir rolü hak etmeyecek kadar özelleşmemiş olduğunu öne sürerek, işi “Google Search Uzmanı” olmaya benzetiyor. 👀 VMware’dan Rick Battle ve Teja Gollapudi’nin araştırması, AI modellerinin kendilerinin promptları daha etkili bir şekilde optimize edebileceğini gösteriyor ve insan prompt mühendislerinin gerekliliğini sorgulayan bulgular sunuyor. Sonuçlar, bu trendin kısa ömürlü olabileceğini işaret ediyor, çünkü AI kendi kendine optimizasyon konusunda daha yetenekli hale geliyor. 👀 Intel LAbs’de AI Bilimcisi olan Vasudev LAL’in Lal'ın çalışması, otomatik prompt mühendisliğinin insan çabalarını aştığını destekleyen Battle ve Gollapudi'nin araştırmasına benzer sonuçlar sunuyor, insan katılımının prompt optimizasyonunda azalacağı bir geleceği işaret ediyor. Ben en azından yapay zeka kendi kendini optimize etmede üst noktaya gelene kadar prompt mühendisliğinin temel beceri setimizin içinde kritik bir öge olacağına inananlardanım. Peki ya siz?

500 Başvuru, Sıfır Sonuç Güçlü bir eğitim ve deneyim geçmişine sahip olan Khyati Sundaram iş aradığı dönem yaklaşık 500 iş başvurusu yapmış ancak sonuca varmayan sadece birkaç mülakata katılabilmişti. Sonunda, bir işe alım uzmanı ona deneyimlerinin çok çeşitli olduğu için özgeçmişinin hiçbir yere uymadığını söyleyince kötü komşu ev sahibi yaptı ve Sundaram’ı Applied’a yöneltti. 3.3 milyon dolarlık bir tohum yatırımla kurulan, anonim başvurular ve yetenek bazlı değerlendirmeler kullanarak, geleneksel yöntemlerle göz ardı edilmiş yetenekleri keşfeden yeni nesil bir işe alım platformu Applied’ın CEO’su Sundaram, özgeçmişin işe alımların merkezinde olmaması gerektiğine inananlardan. Applied, işverenlerin adayların gerçek yeteneklere odaklanması için isim, cinsiyet, eğitim, ırk gibi bilinçaltı önyargı tetikleyicilerini kaldırıyor ve sadece özgeçmiş yerine adayın yeteneklerine dayalı tahmin edici değerlendirmeler yapıyor. Verilen istatistiğe göre Applied platformu üzerinden yapılan yaklaşık 25.000 işe alımda, sadece özgeçmişlerine bakılarak bir değerlendirme yapılsaydı adayların %60'ı elenirdi. Ancak şu anki duruma bakıldığında 📈 STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) rollerinde kadınların işe alımlarında %66'lık bir artış sağlanmış, 📈 Finans ve danışmanlık sektörlerinde siyahi adayların işe alımında neredeyse %80'lik bir artış olmuş. Özgeçmişlerin yerini alma olasılığı olan bu yeni yaklaşım, adayların gerçek yeteneklerine odaklanarak daha adil bir işe alım süreci vaat ediyor gibi görünüyor. Ancak, bu değişimin tüm sektörlerde kabul görmesi zaman alacak sanki. Benim de çekincelerim var açıkçası. İşim gereği headhunt yaparken, adayların dolu bir LinkedIn profili ya da hazırda bir özgeçmişi olmaması durumunda nasıl kısa liste oluşturacağım konusunda kafamda soru işaretleri belirdi yazıyı okuduğumda. Bu da muhtemelen kırmam gereken bir ezber kalıbı. Çünkü yapay zekanın büyük verinin tam entegrasyonuyla doğru yapılmış bir iş gücü ihtiyacı ve yetenek eşleştirmesi, manuel olarak kısa liste oluşturma ihtiyacını da ortadan kaldırabilir. Bir de şu konu var: Yetenek testleri birkaç on yıldır zaten işe alım süreçlerinin bir parçası, ancak nadiren bulunan yeteneklere ve tecrübeye sahip, özellikle aktif iş aramayan adayları mülakata davet etmek bile ekstra bir ikna çabası gerektirirken, “Özgeçmiş gönderme ama şu yetenek testini çöz” kısmını nasıl diyeceğiz? Bence bu durumda da, adayı değerlendirme sürecine davet eden firmanın işveren markası, çalışan deneyimi ve cazip maaş ile yan haklar paketi belirleyici olacak. Burada ezberimi bozan şöyle bir şey de söylüyor Sundaram: “Bir noktada o kadar çok iş tanımı olacak ki dünyada var olan özgeçmişlerle eşleşmeyecek.” Bakalım zaman ne gösterecek? Özgeçmiş işe alım sürecinde etkisini kaybedecek mi? Siz ne düşündünüz okuduğunuzda? Haber kaynağı: Business Insider Görsel: Courtesy of Applied